Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak

Bursa Büyükşehir’den Marmara seferberliği: Müsilaj sorunu masaya yatırıldı

A+
A-

Şule BAYDAR

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen “Marmara Denizi’nde Müsilaj ile Mücadele” toplantısında çevresel tehditler ve çözüm önerileri masaya yatırıldı. Başkan Bozbey, “Marmara Denizi artık ölüyor” diyerek uyarılarda bulundu.

Bursa Büyükşehir Belediyesi, Marmara Denizi’nde giderek büyüyen çevresel tehditlere ve müsilaj sorununa dikkat çekmek amacıyla önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. “Marmara Denizi’nde Müsilaj ile Mücadele” başlığıyla Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde düzenlenen etkinliğe; CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve CHP Bursa Milletvekilleri katıldı.

“MARMARA TÜRKİYE’NİN KALBİ”

Toplantının açılışında konuşan Başkan Mustafa Bozbey, Marmara Denizi’nin sadece bölgesel değil, ulusal ölçekte stratejik önem taşıdığını vurguladı. Yaklaşık 30 milyon nüfusu barındıran Marmara Bölgesi’nin Türkiye’nin ulaşım, sanayi ve ticaret damarlarını taşıdığını söyleyen Bozbey, Marmara Denizi’nin binlerce canlıya ev sahipliği yaptığını ve yüzyıllardır sofraları zenginleştiren bir kaynak olduğunu belirtti.

Bozbey, özellikle 1970’lerden sonra sanayinin Marmara çevresinde yoğunlaşması ve nüfusun bölgeye akın etmesiyle birlikte denizin kirlilik baskısı altında kaldığını ifade etti. 2007 yılında bilim insanlarının yaptığı uyarıya dikkat çeken Bozbey, “O dönem müsilaj ve kirlilik artışıyla ilgili açıkça uyarılar yapılmıştı. Ancak hiçbir önlem alınmadı. 2021’de yaşadığımız büyük müsilaj krizi, aslında Marmara Denizi’nin bize verdiği son uyarıydı: ‘Ben ölüyorum, artık canlı barındıramayacağım,’ diyordu” şeklinde konuştu.

22 MADDELİK EYLEM PLANI YETERSİZ KALDI

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın da dahil olduğu bir bilim kurulu tarafından hazırlanan 22 maddelik eylem planının yalnızca 19 maddesinin hayata geçirildiğini söyleyen Bozbey, “Geriye kalan 3 madde ise en kritik olanlar ve hâlâ hayata geçmiş değil. Bunlar uygulanmadan Marmara kurtulamaz” dedi.

Eksik kalan bu üç maddenin en önemlisinin ileri biyolojik arıtma tesislerinin kurulması olduğunu belirten Bozbey, “Bu tesisler olmadan ne sanayi atıklarını ne de evsel atıkları doğru şekilde temizleyebiliriz. Marmara’yı yaşatmak istiyorsak, ileri biyolojik arıtmayı zorunlu hale getirmeliyiz” dedi.

YER TAHSİSİ VE FİNANSMAN ÇAĞRISI

Marmara Belediyeler Birliği adına merkezi yönetime yapılan talepleri de aktaran Bozbey, “Bu tesisleri yapmaya hazırız ancak yer tahsisi konusunda destek bekliyoruz. Belediyelerin belirleyeceği alanlara öncelik tanınmalı. Ayrıca dövizle değil, TL bazında ve faizsiz borçlanma modelleriyle finansman sağlanmalı,” diyerek hükümete çağrıda bulundu.

Bozbey, Marmara’daki kirliliğin yüzde 60’ının evsel, yüzde 40’ının ise sanayi kaynaklı olduğunu belirtti. Ancak sanayi kirliliğiyle mücadelede sadece biyolojik değil, kimyasal arıtma tesislerine de ihtiyaç olduğunu vurguladı: “Bugün hâlâ kimyasal arıtmaya dair somut bir hazırlık yok. Söylem var, ama eylem eksik.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Zeybek, çevre politikalarının yerel yönetimlere engel çıkarılarak durdurulamayacağını belirterek, Marmara Denizi’ndeki çevresel felaketin sadece bir ekolojik çöküş değil, aynı zamanda adaletsizlikle şekillenen bir siyaset sorunu olduğunu vurguladı.

“BİR YANDAN ÇALIŞIYORUZ, BİR YANDAN CEZALANDIRILIYORUZ”

Zeybek, İstanbul’da İSKİ Genel Müdürü’nün ev hapsine alınmasına, Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı’nın tutuklu bulunmasına dikkat çekerek, “Bu yöneticiler seçimle işbaşına gelmiş, kamu yararı için çalışıyor. Cezalandırılan yalnızca kişiler değil, tüm şehirler ve doğa” dedi. Belediyelerin çevre projeleri için yurt dışından kredi alabilmesi adına vergi dairesi, SGK ve bağlı şirketlerinden borçsuzluk yazısı istenmesini “imkânsızlaştırma yöntemi” olarak nitelendiren Zeybek, “Sözde finansmana açığız deniliyor ama uygulamada bütün kapılar kapatılıyor” ifadelerini kullandı.

Zeybek, yalnızca İstanbul’da planlanan ileri biyolojik arıtma yatırımlarının toplam bedelinin 5 milyar dolar olduğuna dikkat çekerek, “Bu büyüklükteki çevresel yatırımlar için uluslararası finansmana ihtiyaç var. Ama CHP’li belediyelere bu imkânı tanımıyorlar” dedi.

MARMARA’DA BALIK TÜRÜ 4’E DÜŞTÜ, BU YOK OLUŞTUR”

CHP’li yönetimlerin yüzde 65’lik nüfusa hizmet verdiğini, sanayinin yüzde 80’inin bu belediyelerin sınırlarında bulunduğunu belirten Zeybek, “Marmara Denizi’nde yaşanan bu tahribat, siyasi çıkarlarla ertelenemez. Balık türü 4’e düşmüşse, bilimsel alarm çoktan verilmiş demektir” diye konuştu.

Organize sanayi bölgelerinin atıklarının denetlenmesinin Sanayi Bakanlığı’na ait olduğunu, ancak deşarj sorumluluğunun belediyelere yüklendiğini hatırlatan Zeybek, “Yetki bizde değil ama sorumluluk bizim sırtımızda. Bu açık bir çelişki. Yeni bir yasal düzenleme şart” dedi.

“ÇEVREYİ SAVUNMAK, GELECEĞİ SAVUNMAKTIR”

Zeybek konuşmasının sonunda, “Bu sadece bugünün değil, gelecek kuşakların hakkıdır. Çevre felaketlerini önlemenin, sürdürülebilir yaşamı kurmanın yolu adaletten, şeffaflıktan ve iş birliğinden geçiyor” diyerek tüm siyasi kadroları Marmara Denizi’nin korunması için ortak sorumluluğa çağırdı.