Türkiye Ekonomik Sosyal Siyasal Araştırmalar Vakfı (TÜSES) için Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin katkısıyla Prof. Dr. Deniz Yükseker, Doç. Dr. Neşe Şahin Taşğın ve Prof. Dr. Uğur Tekin’in “Suriyeli ve Türkiyeli Genç Kadınlar ve Erkeklerin Gündelik Yaşamları” başlıklı araştırma raporunun sonuçları, gençlerin umutlarını yitirmeseler de bugünü çoktan kaybettiklerini ya da kaybetmek üzere olduklarını anlatıyor. Araştırma için yapılan derinlemesine görüşmeler, geçici koruma kapsamında Türkiye’de yaşayan Suriyeli göçmen gençlerin dil bariyeri, ayrımcılık ve ekonomik koşullar gibi nedenler yüzünden eğitimden koptuklarını gösterirken, Suriyeli ve Türkiyeli gençlerin düzensiz, geçici ve düşük ücretli işlerde, günde bazen 12 saat boyunca kötü koşullarda çalıştıklarını da ortaya koydu. Derinlemesine görüşmelerde ortaya çıkan sonuca göre, bu ilçelerde kültürel alışverişi ve uyumu sağlayacak kamusal mekanların yokluğu, özellikle genç kadınların sosyal hayatlarını geliştirmelerinin önünde çok büyük engel.
Raporun “Türkiye’de gençliğin bugün yaşadığı sorunlara ilişkin çok değerli fragmanlar sunduğunu” vurgulayan TÜSES Başkanı Celal Korkut Yıldırım şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Uzman akademisyenlerin yaptığı araştırma ve çıkan raporda, ekonomik krizin Türkiyeli ve Suriyeli göçmen gençleri eğitim hayatından 14-15 yaşında nasıl kopardığını, kötü koşullarda 12 saate varan çalışma sürelerinin bu gençlerin gelecek hayallerini nasıl örselediğini görebiliyoruz. Araştırma için yapılan derinlemesine görüşmeler; genel ve yerel kamu yatırımları ile desteklerin yetersizliğinin toplumsal eşitlik ilkesinin bozulmasına ve cinsiyet eşitsizliğinin artmasına da neden olduğunu gösteriyor. Mahallelerinde kendilerini geliştirecek, arkadaşlıklar kurmalarını sağlayacak yaşam alanları bulamayan bu gençlere kimlikleri ne olursa olsun sahip çıkmak gerekli. Bu gereklilik aynı zamanda toplumsal barışı korumak için de elzem. Türkiye’nin ekonomik sosyal ve siyasal yaşamına katkı yapmayı amaçlayan bir düşünce kuruluşu olarak; politika yapıcılarla, merkezi ve yerel yöneticilere bu raporu inceleyip, dersler ve ödevler çıkarmalarını öneriyoruz. Çünkü bugün gençleri kaybetmek, geleceğimizi kaybetmek demek…”
RAPORUN ÖZET SONUÇLARI
Tekil ve grup halinde derinlemesine görüşmelerle gerçekleştirilen nitel araştırma kapsamında, Sultanbeyli ve Küçükçekmece ilçelerinde yaşayan 14-20 yaş arası Suriyeli ve Türkiyeli kadınlar ve erkeklerle toplamda 52 derinlemesine görüşme yapıldı, yedi odak grubu toplantısı gerçekleştirildi. Ayrıca, iki ilçede gençlere yönelik faaliyetleri olan kurumların temsilcileri ve hizmet sunucularla toplam 12 görüşme yapıldı.
Araştırmanın sonuç raporunda, Suriyeli ve Türkiyeli gençlerin gündelik yaşamlarında yaşadıkları sorunlar ve geleceğe dair beklentileri özetle şöyle tanımlandı:
İki ilçedeki Suriyeli ve Türkiyeli genç katılımcıların hayatlarında aile ve akrabalarla dayanışma ile göç geçmişi önemli bir yer tutuyor. Ancak, aile ve akrabalarla ilişkiler, genç kadınlar ve özellikle Suriyeliler için bir toplumsal baskı unsuru da oluşturuyor. Kamusal alanlarda erkeklerin tacizkâr davranışları ile aile ve akrabaların korumacı yaklaşımları, kadınları baskılayan olgular arasında. Katılımcıların birçoğu eğitimine devam ederken, özellikle erkekler için kimi zaman okulla bağların zayıfladığını veya okulu terkle sonuçlandığını görüyoruz. Suriyelilerin okul deneyimi, Türkçe becerilerinin yetersizliği ve mevzuatla ilgili sorunların yanı sıra kendilerine yönelen önyargılı tutumlar ve ayrımcı davranışlar çerçevesinde şekilleniyor. Birçok katılımcının düzensiz, geçici ve düşük ücretli işlerde çalışma deneyimi bulunuyor. Özellikle Suriyeli erkekler arasında, çalışmanın ailelerine yardım için bir zorunluluk haline geldiği ve okulu terk etmeye de sebep olduğu görülüyor.
Gençlerin sosyal ilişkilerine bakıldığında, pandemi dönemindeki kapanmaların olumsuz bir etkisinin olduğu, özellikle genç kadınların eve kapandığı, bu dönemde sosyal medya ve internet kullanımının çok arttığı gözlemleniyor. Suriyeli ve Türkiyeli erkek katılımcılar için futbol bir sosyalleşme mecrası iken, kadınların sosyal açıdan daha yalıtılmış olduğu söylenebilir. Özellikle Küçükçekmece’de gençlerin kullanabileceği kamusal mekânların yokluğu göze çarpıyor.
Suriyeli katılımcıların gündelik yaşamlarını, bir ölçüde, maruz kaldıkları önyargılar ve düşmanca davranışlar şekillendiriyor. Türkiyeli katılımcıların ise, kadın erkek fark etmeksizin, Suriyeliler hakkında toplumda yaygın olan kalıp yargıları sahiplendikleri gözlemleniyor.
Katılımcıların gelecek beklentilerine bakıldığında, eğitimine devam edenlerin eğitimini tamamlama ve meslek edinme hedeflerinin yanında, kendi işini kurma, kripto paradan zengin olma gibi toplumda popüler olan kimi hayallerin erkekler arasında yaygın olduğu söylenebilir. Yurtdışında, özellikle Avrupa’da yaşama amacı hem Suriyeli hem Türkiyeli genç kadınlar ve erkekler arasında revaçta olan bir düşünce. Toplumsal cinsiyet ilişkilerine dair görüşleri açısından, Suriyeli ve Türkiyeli kadın katılımcıların eşitlik, kendi kararlarını kendilerinin verebilmesi ve evlendikten sonra da çalışma konusunda güçlü fikirleri var.
Sonuç olarak, katılımcı gençlerin eğitim, çalışma hayatı, toplumsal baskılar, önyargılar gibi pek çok alanda sorunlarının olduğunu, ancak geleceklerini inşa etmek için kısıtlı imkanlardan yararlanmanın yollarını aradıklarını söyleyebiliriz. Bu iki ilçedeki Suriyeli ve Türkiyeli genç kadınlar ve erkeklerin büyük çoğunluğu, hedeflerine ulaşmak için ısrarla çaba gösteriyorlar. Dolayısıyla, gençlere yönelik eğitsel ve sosyal alanda destekleyici faaliyetlerin düzenlenmesi ve onların kullanımına yönelik kamusal alanlar yaratılması büyük önem taşıyor.
Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından 2021 yılında akreditasyon alan Bursa Teknik Üniversitesi Merkezi Araştırma Laboratuvarı’nın (BTÜ-MERLAB) bünyesindeki 2 cihaz ve 5 metot daha akreditasyon almaya hak kazandı. Daha önce 4 cihaz ve 5 metodunun akredite edildiği MERLAB’ın, dünya çapında kaliteli ve doğru analiz verdiği bir kez daha tescillenmiş oldu.
Erzincan’da Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Erzincan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği’ne hibe edilen 11 adet araç için anahtar teslim töreni düzenlendi. ERZİNCAN (İGFA) – Erzincan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği tarafından hazırlanan 3 milyon 560 bin TL değerindeki proje kapsamında alınan 1 adet 12 tonluk kamyon, 10 adet...
Korona virüs ile mücadele kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında, çalışanlar ve ziyaretçiler için uygulamaya alınan ‘Hayat Eve Sığar’(HES) Kodu sorgulama ve bildirme zorunluluğu Bursa Ticaret Borsası’nda da hayata geçti. Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği...
Mimarlar Odası Bursa Şubesi, meslek tanıtım seminerlerine Bademli Eğitim Kurumları’nda devam etti. Mimarlar Odası Bursa Şubesi 2. Başkanı Rahmi Dede etkinlikte öğrencilere mimarlıkla ilgili bilgi verdi. Mimarlar Odası Bursa Şubesi, mesleklerinin daha iyi tanıtılması için gelecek nesillerle bir araya geliyor. Bademli Eğitim Kurumları’nda düzenlenen tanıtım seminerinde Mimarlar Odası Bursa Şubesi...
AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Kahramanmaraş merkezli olarak gerçekleşen ve 10 ilde etkili olan deprem sonrasında yaşamını yitiren vatandaşlara Allah’tan rahmet, yaralılara da geçmiş olsun dileklerini ileterek, devletin ve sivil toplum kuruluşlarının bölgede ilk andan itibaren çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti. Başkan Gürkan, gece saatlerinde yaşanan deprem ve can, mal...
Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, Eskişehir Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u ziyaret etti. Başkan Kurt’un makamında bir araya gelen iki başkan, yürüttükleri çalışmalar hakkında karşılıklı fikir alışverişinde bulundu. BURSA (İGFA) – Eskişehir’in Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Odunpazarı ve Osmangazi’nin tarihi miras yönünden büyük benzerlik taşıdığını söyledi. Ziyareti için...